Skip to main content

Mesul Müdür İşveren Vekili Midir? (Vekil Kavramı)

İşletmelerde ve şirketlerde çalışanlardan ve sundukları hizmetten sorumlu olan mesul müdür, yani sorumlu müdür birçok yetkiye ve hakka sahiptir. Ancak İş güvenliği hizmetlerinin sunulması sırasında İSG uzmanlarının aklına takılan en önemli konulardan biri de mesul müdür, işveren vekili midir sorusu olmaktadır. Bunun ise ilgili yönetmelikte direkt karşılığı bulunmasa bile, diğer ifadelerden sorumuzun cevabı olabilecek bir anlam çıkmaktadır.

Mesul müdür işletmenin tüm reaksiyonlarından sorumlu olarak birçok yetkiye sahiptir. Tabi bu durum onu birçok şeyden de sorumlu kılmaktadır. İşverenin belirlediği yetkiler dışında işveren vekilliği yapabilir mi, bu konuda yetki sahibi midir gibi konularda 4857 sayılı İş Kanununda açık şekilde belirtilen yetki sınırlamasına bakılabilir.

[widgetkit id="64" name="Mesul Müdür İşveren Vekili Midir? (Vekil Kavramı)"]

Adı geçen kanunda işveren vekili işveren adına hareket eden ve işin, işyerinin ve işletmenin yönetiminde görev alan kimseler olarak tanımlanmaktadır. Dolayısıyla bu yetkinin işveren tarafından verildiği kişi işveren vekili olmaktadır. Mesul müdür yetkisini taşımak işveren vekili olunduğu anlamına gelmez. Bunun için işverenin buna özel bir yetki devri veya paylaşımı oluşturmuş olması gerekir.

İş Kanununda Mesul Müdürlük

İş Kanununda mesul müdürlük kavramı işverenin kanunlar çerçevesinde yetki vermesiyle söz konusu olmaktadır. Elbette çalışılan sektöre ve işletmeye göre mesul müdürlük kavramı değişkenlik gösterebilmektedir. Nerede çalışılıyorsa o yerin niteliğine uygun bir görev tanımı yapılması uygundur.

Mesul müdürlük fabrikalarda farklı, restoranlarda farklı ve değişik işletmelerde daha farklı anlamlar taşır. Birçok ortak yönü olmakla birlikte sektöre göre değişkenlikler olduğu muhakkaktır. Bunun için bununla ilgili yönetmeliklere ve mevzuata bakmak ve yetkilerin sınırını görmek önemlidir. Mesul müdürlerin kendi hak ve sorumluluklarını bilmeleri işveren ile aralarındaki hukukun korunması açısından önemlidir.

İşverenin de mesul müdürlüğün içeriği hakkında bilgi sahibi olması sözleşme imzalanırken önemli yer tutmaktadır. Zira neticede işverenin emri altında çalışan bir kişi olacağı için hangi haklara sahip olduğu, ne gibi yetkilerinin bulunduğu ve sorumlulukları işveren tarafından da anlamlandırılmalıdır. Zira çeşitli anlaşmazlık durumlarında işverenlerin bu konuda yeterli bilgiye sahip olmadıkları görülmektedir.

Durumun iş güvenliği açısından yansıması ise, İSG uzmanlarının faaliyetlerini sürdürürken paydaş olarak kabul ettikleri mesul müdürler konusunda yetkilerinin belirlenmiş olması, hizmetlerin aksamaması açısından gereklidir. Zira kanunen iş güvenliği tedbirlerinin alınmasından işveren sorumlu olsa da bazı durumlarda mesul müdürlere yetki devrinin olması veya mesul müdürlerin asıl yetki devri yapılan işveren vekili zannedilmesinden ötürü yetki karmaşası oluşabilmektedir.

Bu konuda İSG uzmanlarının diret muhatabı işveren veya işveren vekili olmaktadır. Mesul müdürlerin işveren vekili olma durumu söz konusu olmadığı için iş güvenliği hizmetlerinin yürütülmesi safhasında işveren vekili olarak tayin edilen kişiyle irtibat kurulması gerekir.

Mesul Müdür İşveren Vekili Midir?

Mesul Müdür Sorumluluğu

Mesul müdür sorumluluğu konusunda çoğu iş uzmanları ve hukukçular imzalanan sözleşmeye bakılması konusunda hem fikirdir. Zira mesul müdürün işletme yönetiminde görev alıyor olması gibi farklı durumlar söz konusu olabilmektedir. Bunun tam tespiti ve hukuki açıdan değerlendirilmesi için taraflar arasındaki ahitnamenin bilinmesi gerekmektedir.

Ayrıca diğer taraftan farklı işletme türlerinde mesul müdürlerin farklı sorumlulukları olduğu da gerçektir. Büyük bir atölye veya fabrika ile hastaneler veya restoranların mesul müdürlerinin sorumluluk alanlarının aynı olmayacağı açıktır.

İşe sendikal açıdan da bakılması önemlidir çünkü kanuni olarak bir anlaşmazlık veya çatışma durumunda sendikal hakların da söz konusu olduğu görülmektedir. Sendikal haklarda kimlere hangi görevlerin verilip verilmeyeceği, angarya sayılacak sorumluluklar belirtilmekte, hukuki çatışma durumlarında işveren bu açıdan zor durumda kalabilmektedir.

  • İzlenme: 2657

Corona Virüsü Bulunduğu Yüzeyde Ne Kadar Yaşar

2019 yılının Aralık ayında Çin'de ortaya çıkan Koronavirüs aslında hastalıklı hayvanlardan insanlara bulaşarak meydana çıkmıştır. Koronavirüsün bulaşma yolunun solunum yolları ile olduğu düşünülmektedir. Solunum yolları hastalıkları genelde bir kişinin öksürmesi ve hapşırması ile çevresindeki kişilere bulaşmış olur. Başka bir bulaşma yolu da kişinin kullandığı kişisel eşyaların kullanımıdır. Dünya Sağlık Örgütü'nün yayınladığı bildiriye göre kronik rahatsızlığı olanlar, hasta kişinin yakınları ve sağlık personelleri büyük risk altındadır. Koronavirüs en çok rastlanan hastalık belirtileri olarak öksürük, ateş veya solunum güçlüğü ile ortaya çıkar. Tedavi edilmeyen Koronavirüs vakaları sonucunda böbrek yetmezliği, zatürree ve ciddi boyut olarak ölüm meydana gelir. Koronavirüs bulunduğu plastik yüzeyde 2 ila 3 gün yaşayabiliyor. Öksürük sebebiyle bulaşan damlacık yoluyla ise 3 saat hayatta kalabilir. 

[widgetkit id="65" name="Corona Virüsü Bulunduğu Yüzeyde Ne Kadar Yaşar?"]

İş yerlerinde Koronavirüs Tanısı

Koronavirüsün yayılmasının ardından her yerde sağlık için tedbir alınmaya başlandı. Dışarı çıkma yasağı tedbirinden sonra işyerleri çalışanları için birtakım önlemler almaya başladı. Bu önlemlerden biri ise çalışanlar için yapılan Koronavirüs test kitleridir. Yapılan bu test kitleri sayesinde çalışanların hasta olup olmadığı değerlendirilir ve gerekli tedbirler uygulanarak hasta çalışanın hastalığı diğer çalışanlara bulaştırması önlenir. Hastalığın  bulaşmaması için 14 altın kural vardır ve bu kurallara uyulması önemlidir. İşyerinde Koronavirüsten korunmak için sosyal mesafeye dikkat edilmeli. Fiziksel temastan kaçınılmalı. Çalışma alanı dezenfekte edilmeli. Eller yıkanarak dezenfektan ile temiz tutulmalı. Çalışma ortamı sık sık havalandırılmalı. Hasta kişilerin en yakın sağlık kuruluşuna gitmeleri sağlanmalı ve istirahat etmelerine özen gösterilmeli. 

Tekstil Sektöründe Yeni Tip Koronavirüs İle Etkin Mücadele

Solunum yolları ile kolayca bulaşabilen Koronavirüs için gerekli tedbirler yapılıyor. Bu tedbirlerden biri ise dışarı çıkarken hastalık bulaşmasın diye ağızda maske kullanımıdır. Bu maskelerin üretimi ise ancak tekstil sektörü ile sağlanır. Tekstillerde ve meslek liseleri veya halk eğitim merkezlerinin dikiş kurslarında dikilen maskeler dikimi tamamlandıktan sonra sterilize edilerek paketleme aşamasından sonra çalışanlara ve hastalıktan korunmak isteyen bütün bireylere ulaştırılır. Böylelikle solunum yolu ile bulaşma bir nebze azalmış olur. 

Yeni Tip Koronavirüs İle Etkin Mücadele

Koronavirüs Havada Canlı Kalır Mı? 

Dünyada yaşayan bütün insanlara bulaşarak ortaya çıkan Koronavirüs hakkında insanların merak ettiği bir konu daha ortaya çıktı. Koronavirüs havada canlı kalır mı? Sorusuna yanıt aramaya başladılar. Bu soruya uzmanlar hem evet hem de hayır diyerek cevap veriyor. Koronavirüslü bir bireyin öksürme veya hapşırma durumunun olması virüsün havada asılı kalıp insanlara bulaşabileceği anlamına gelmiyor diyen uzmanlar virüsün sosyal mesafe kuralına uyulmadığı takdirde bulaşacağının önemini vurguladı. Sosyal mesafeye dikkat eden bireylerde bu hastalığın görülme riskinin az olduğunu sözlerine ekledi. 

14 Altın Kural 

Uyulması gereken 14 kural şu şekildedir:

  • Eller sık sık su ve sabun ile dezenfekte edilerek yıkanmalı. 
  • Soğuk algınlığı belirtileri gösteren hasta bireylerden uzak durulmalı. 
  • Öksürme ya da hapşırma esnasında mutlaka ağzı kapatmalısınız.
  • Tokalaşmak veya sarılma gibi fiziksel temastan kaçınılmalı. 
  • Kirli olan eller hiçbir yere temas edilmemeli. 
  • Yurt içi ve yurt dışı seyahatleri ertelemeli. 
  • Yurt dışından dönüş yapıldı ise 14 gün evden çıkılmamalı. 
  • Ortamın sık sık havalandırılması sağlanmalı. 
  • Kıyafetler 90' derece ısıda yıkanarak ütülenmeli. 
  • Sık kullanılan yüzeyler her gün temizlenmeli. 
  • Hasta bireyler risk grubundaki kişilerle temas etmemeli, maske takmadan dolaşmamalı. 
  • Kişisel eşyalar ortak kullanılmamalı. 
  • Beslenmeye ve uyku düzenine dikkat ederek bol su tüketilmelidir.
  • Ateş yüksekliği, nefes darlığı, öksürük gibi belirtiler varsa en yakın sağlık kuruluşuna gidilmeli. 

Kısaca Koronavirüsün bulaşmasını istemeyen, 14 altın kurala uyan kişiler dışarı çıkarken maske takmalı ve ellerini sık sık yıkamalı. 

  • İzlenme: 237

Temel İş Güvenliği Eğitimi Hk. (Bilinmesi Gerekenler)

Eğitim ve öğretim, işçileri ve yöneticileri işyeri tehlikeleri ve kontrolleri hakkında bilgilendirmek için daha güvenli çalışabilmeleri ve daha üretken olmaları için önemli araçlardır. Bununla birlikte, eğitim ve öğretimin bir başka rolü, işçilere ve yöneticilere, sağlık ve güvenlik programının kendisi hakkında daha fazla bilgi vermelerini sağlamaktır, böylece geliştirilmesine ve uygulanmasına katkıda bulunabilirler.

[widgetkit id="66" name="Temel İş Güvenliği Eğitim Hk. (Bilinmesi Gerekenler)"]

Eğitim ve öğretim işverenlere, yöneticilere, amirlere ve çalışanlara şunları sağlar:
İşlerini güvenli bir şekilde yapmak ve kendilerini veya başkalarını riske atabilecek tehlikeler yaratmaktan kaçınmak için gerekli bilgi ve beceriler.İşyeri tehlikelerinin farkında olma ve anlama ve bunların nasıl tanımlanacağı, raporlanacağı ve kontrol edileceği.İşleri benzersiz tehlikeler içerdiğinde özel eğitim.İşverenlere veya bireysel yöneticilere, amirlere ve işçilere verilen görevlere bağlı olarak ek eğitim gerekebilir. Örneğin, işverenler, yöneticiler ve amirler güvenlik ve sağlık programı için liderlik, yön ve kaynak sağlama rollerini yerine getirebilmelerini sağlamak için özel eğitime ihtiyaç duyabilirler. Programda belirli roller atanan işçilerin (örneğin, olay inceleme ekibi üyeleri) bu işlevlere tam katılımlarını sağlamak için eğitime ihtiyaçları olabilir.
Resmi bir sınıf ortamının dışında etkili eğitim ve öğretim sağlanabilir. Eşler arası eğitim, iş başında eğitim ve çalışma sahası gösterileri güvenlik kavramlarının aktarılmasında, tehlikelerin ve kontrollerinin anlaşılmasını sağlamada ve iyi iş uygulamalarının teşvik edilmesinde etkili olabilir.

Temel İş Güvenliği Eğitim Hk. (Bilinmesi Gerekenler)

  • Program farkındalığı eğitimi sağlama
  • İşverenleri, yöneticileri ve amirleri programdaki rolleri hakkında eğitim
  • İşçileri güvenlik ve sağlık programındaki belirli rolleri hakkında eğitim
  • Çalışanları tehlike tanımlama ve kontroller konusunda eğitim
  • İzlenme: 263

İşyeri Sağlık ve Güvenlik Birimi ile Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimi Arasındaki Fark Nedir?

İşyeri Sağlık ve Güvenlik Birimi ve Ortak Sağlık ve Güvenlik birimi, iş güvenliği alanında faaliyet gösteren bakanlıkların altında çalışan en önemli birimler olarak bilinmektedir.  Son derece donanımlı ve kapsamlı olarak çalışan bu iki birim iş güvenliği açısından büyük görevler üstlenmiştir. Her iki biriminde faaliyet alanları birbirinden farklıdır. Ancak hizmet amaçları ortak olup iş yeri sağlık ve güvenliğinin sağlanması için başarılı çalışmalar yürütmektedirler.

İşyeri Sağlık ve Güvenlik Birimi daha çok tek bir işletmeden sorumlu bir birimdir. Ancak Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimi birden fazla işletmenin güvenliğinden sorumlu birimlerdir. Bu birimler girişimcilerin ilgili bakanlıktan izin alması ile birlikte kurulması sağlanır. İSGB yani İşyeri Sağlık ve Güvenlik Birimi işyerlerinde güvenliğin sağlanması için iş sağlığı hizmetlerini yürütmekle görevlidir. Bu birimler iş yerlerinin hangi tehlike derecesinde olduğunu tespit eder. İşletmenin tehlike derecesine göre iş güvenliği uzmanı ve bir işyeri hekimi ile kurulabilir. Bu birimler iş yerlerinin faaliyetlerinin devam ettiği katta ve giriş katında kurulması son derece önemlidir. Çalışan sayısına göre oluşturulan bu birimlerde hem işyeri hekimleri hem de iş güvenliği uzmanının tam zamanlı olarak çalışması gerekir.

[widgetkit id="67" name="İşyeri Sağlık ve Güvenlik Birimi ile Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimi Arasındaki Fark Nedir?"]

OSGB yani Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimi ise faaliyette olduğu şehirde ya da çevre şehirlerde görev alan bir birimdir. Bu birimlerin bünyesinde en az farklı uzmanlık dalına sahip olan üç tane personel bulundurulması gereklidir. Bu personeller arasında işyeri hekimi, diğer sağlık personeli ve iş güvenliği uzmanıdır. Bu birimler de yine işletmelerin zemin katında ya da giriş kısmında bulunması gereklidir. OSGB iş yerlerindeki tüm güvenlik ihtiyaçlarını karşılayan birimlerdir. Her iki birimin en önemli farklılıklarından birisi de ISGB açmak daha kolayken OSGB açmak daha zordur. Aynı zamanda ISGB şartları hafifken OSGB şartları çok daha ağır olan birimlerdir.

Neden İSG Uzmanı Ve İşyeri Hekimi Bulundurmak Zorundayız?

İşletmelerde güvenlik tedbirlerinin artık yasal bir zorunluluk haline gelmesi ve işçinin çalışma koşullarının iyileştirilmesi kapsamında işyeri hekimi ve İSG uzmanı bulundurmak zorunlu hallerden biri olmuştur. İş yerlerinde olası iş kazaları karşısında işçilerin bedensel ve ruhsal olarak kötü etkilenmesi, büyük kazalar karşısında can kayıplarının meydana gelmesi işyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanını bir işletmede gerekli hale getiren durumlar arasındadır.

İşyeri Sağlık ve Güvenlik Birimi ile Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimi Arasındaki Fark Nedir?

Asıl İşveren – Alt İşveren İlişkisinin Kurulma Şartları Nelerdir?

Asıl işveren, 4857 sayılı kanunda belirtildiği üzere işçi çalıştıran tüzel ya da gerçek kişi veya da kurum ya da kuruluşlar olarak tanımlanmıştır. Kısacası sigortalı işçi çalıştıran taraf olarak tanımlanabilir. Alt işveren ise 5510 sayılı kanuna göre bir işverenden işletmedeki deki hizmet ya da ürün üretimini konusunda iş alan ve bu işlerin yapılmasında sigortalıları çalıştıran üçüncü şahıslardır. Asıl işveren ve alt işveren ilişkisinin kurulmasındaki şartlar ise şunlardır:

  • Asıl işverenlerin işletme içerisinde kendi işçilerini de bulundurmalıdır.
  • Alt işverene verilmiş olan işlerin mutlaka işletmedeki mal ve hizmet üretimi dışında yardımcı işlerden biri olmalıdır.
  • Alt işveren görevlendirmiş olduğu işçileri yalnızca belirtilen işte çalıştırmak zorundadır.
  • Alt işveren mutlaka asıl işe bağlı bir iş dalında üretim yapmalıdır.
  • Alt işveren daha önce o işletmede çalışan işçilerden biri olmamalıdır.

Fakat işletmede çalışan bir içinin daha sonra bu işçinin işletme ortağı olması bu duruma engel teşkil etmez.

OSGB Ortak Sağlık Güvenlik Birimi Bize Ne Gibi Avantajlar Sağlayabilir?

OSGB, tüm işletmelerin güvenlik ihtiyaçlarının karşılanmasına yardımcı olan birimlerdir. İşçilerin sağlığı açısından işyeri hekimi bulundurulması ve diğer sağlık personeline yer verilmesi işyerinin güvenliği açısından önemli artılardır.

  • İzlenme: 515

Az Tehlikeli Sınıfta 50'den Az Çalışanı Olan İşverenler İçin, İş Güvenliği Uzmanı & İşyeri Hekimi Hizmeti Alma Zorunluluğu

6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği yasasına göre 50 kişiden az çalışanı ve Az Tehlikeli sınıfta yer alan işyerleri 01/07/2020 tarihi itibariyle İş Güvenliği uzmanı ve İşyeri hekimi hizmet almak zorunluğu başlayacaktır. Bilindiği üzere 50 kişinin üzerinde yer alan Az Tehlikeli sınıfta yer alan işletmeler ve 1 çalışanı olan Tehlikeli ve Çok Tehlikeli sınıfya yer alan işletmeler 01/01/2014 yılında İş Güvenliği Uzmanı ve İşyeri Hekimi hizmeti zorunluluğu başlamıştı.

50 den az Çalışanı Olan İşletmelerin Ne yapması Gerekmektedir

İşletmelerin 01/07/2020 tarihinden önce bir OSGB (Ortak Sağlık Güvenlik Birimi ) ile sözleşme imzalayıp sözleşmeleri İSG-KATİP aracılığı ile Aile  Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı na bildirim yapmaları gerekmektedir. İsg-Katip programı vasıtasıyla sözleşme onayı yapmayan firmaların cezai işlem durumu devam etmektedir.

İş Güvenliği Uzmanı ve İşyeri Hekimi Firmalarda Neler Yaparlar?

Az Tehlikeli Sınıfta 50'den Az Çalışanı Olan İşverenler İçin, İş Güvenliği Uzmanı & İşyeri Hekimi Hizmeti Alma Zorunluluğu

Risk Değerlendirmesi çalışmasında bulunmak

Acil Durum Plan Hazırlamak

Yangın Eğitimi Vermek

Yangın Tatbikatı Yaptırmak

Temel İş Güvenliği Eğitimi Vermek

Sağlık Raporu vermek

Reçete yazmak

Tespit ve Öneri Defterini aylık olarak doldurmak

Temel ilkyardım Eğitimi Vermek

Çalışanları işyerinde olabilecek kazalara karşı uyarmak

Riskli davranışları belirlemek

Ortam ölçümleri firmaya yönlendirmek ve bunlar gibi çeşitli görevleri bulunmaktadır

Hizmet Alırken Nelere Dikkat Etmeyeliz

İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmeti veren Ruhsatlı kuruluşlara OSGB (Ortak Sağlık Güvenlik Birimi) denilmektedir. OSGB ler Aile Çalışma Ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından ruhsatlandırılan kuruluşlardır. Ruhsata olmayan firmalar bu hizmeti veremezler. OSGB ler İş Güvenliği Uzmanı ve İşyeri hekimini kendi bünyesinde istihdam ederler. Hizmet Alan İşyerleri ,İş Güvenliği Uzmanı ve İşyeri hekimi için kesinlikle SSK yaptırmayacaklardır Çünkü Ruhsatlı kuruluşlarda istihdam edilen personelin SSk sı tam zamanlı olarak yapılmaktadır

İSG-Katip Atama Onayı Nasıl Yapılır

OSGB ler atama yaptıktan sonra Hizmet Alan İşyerinin yapması gerekenler aşağıdaki gibidir

Öncelikle Mali müşavirinizden Sgk E-Bildirge Kullanıcı Adında bulunan TC Kimlik numarası kime ait se o kişi kendi Tc Kimlik numarası ve e devlet şifresiyle www.turkiye.gov.tr adresine giriş yapılır

Arama Motoruna İSG-Katip yazılır İş Sağlığı ve Güvenliği Kayıt Takip Programına tıklanır

Açılan pencerede sırasıyla Uygulamaya Git sonra Kayıtlı Kullanıcı Girişi ne tıklanır

Açılan sekmede Şirketinizin SGK numarası nı bulup giriş e tıklıycaksınız

Sol tarafta Hizmet Alan İşyeri Modulüne tıklanır

Sonra Sözleşmelere tıklanır

Daha sonra Ana Ekranda karşımıza atanmış olan İş Güvenliği Uzmanı ve İşyeri Hekimi isimleri karşımıza çıkar Bir tanesine tıkladıktan sonra .yukarıda yeşil renkte onayla işaretine tıklıycaz ve açılan sekmede kayıt tuşuna bakarak işlemi tamamlamış olacağız

Aynı işlemi hem iş güvenliği uzmanı hemde işyeri hekimi için tekrarlayıp Güvenli Çıkış diyebiliriz

Önemli Not: Yetkili kuruluşların yani OSGB lerin yaptıkları atamalar da sadece anlatıldığı gibi onay yapılır Eğer birisi size İş Güvenliği Uzmanı ve İşyeri hekiminin TC Kimlik numarasını verir ve İSg Katip sisteminden bu Kişilerin görevlendirilmesi gerektiğini söylüyor veya Uzman ve Hekim için SSK yatırılması gerektiğini söylüyorsa Ruhsatlı bir OSGB değildir.

2020 yılında İş Sağlığı ve Güvenliği hizmeti almayan firmaların çeşitli cezaları bulunmaktadır

İş güvenliği uzmanı bulundurmama  Aylık 11375 Tl

İşyeri hekimi bulundurmama Aylık 11375 Tl

Çalışanlara sağlık gözetimi yaptırmamak Kişi Başı 2343 Tl

Temel İş Güvenliği Eğitimi aldırmamak kişi başı 948 Tl cezası bulunmakatadır

  • İzlenme: 388